Çocuklarının cinsel aktiviteleri ile karşılaşan birçok anne-babanın kaygılanması sıklıkla gözlemlenir. Çocuğun mastürbasyon yapması ya da diğer çocukların vücudunda keşfe çıktığı “doktorculuk oyunları” bu kaygıyı oluşturan en belirgin davranışlar olarak değerlendirilebilir.
Çocuğun zevk aldığı ve vücudu hakkındaki merakını gidermesine yardımcı olan bu davranışlar, gelişim psikolojisi için normal ve birçok durumda sağlıklı olarak kabul edilebilir. Buna ek olarak, mastürbasyon ya da cinsel içerikli oyunların çocuğun gelecekteki cinsel tutum ve davranışları hakkında bir işaret olduğuna dair geçerli bir kanıt bulunmamaktadır. Şöyle ki, bu cinsel içerikli davranışların yaş ile beraber azalması beklenmektedir. Örneğin 12 yaşındaki bir çocuk 2-3 yaşındaki bir çocuk ile karşılaştırıldığında, cinsel içerikli davranışları kayda değer miktarda azdır.
Erken yaştaki cinsel içerikli davranışın sorun oluşturabildiği durumlar, genellikle toplumsal ahlak anlayışının bir sonucu olabilmektedir. Birçok toplumda, çocuğun belli bir yaşa gelene kadar cinsel içerikli davranışlarda bulunması doğru karşılanmamaktadır. Bu bakış açısı sonucunda ebeveynler, çocuklarının cinsel içerikli davranışlarını yanlış ya da bir bozukluk olarak değerlendirebilirler.
Cinselliğin toplumsal, ahlaki ve sosyal içeriği, içinde yaşanılan toplumun yapısına bağlı olarak belli bir yaşta oluşur. Diğer bir taraftan çocuk doğduğu anda, cinselliğin fiziksel içeriği çocuğun bir parçasıdır. Bu sebeple, cinsel içerikli davranışlar birçok çocuğun ortak sergilediği davranışlardır; ancak bu davranışların çocuğun ya da ailenin sosyal-psikolojik yaşantısını olumsuz etkilediği durumlarda bir profesyonele danışmakta fayda vardır.
Referanslar: Human Sexuality / Roger R. Hock Exploring Dimensions of Human Sexuality / Jerrold S. Greenberg, Clint E. Bruess, Debra W. Haffner
Comments