Hamilelik ve doğum her kadının yaşamak isteyebileceği tarifsiz mutluluklar yaşatan önemli bir tecrübedir; ancak bütün bu güzel özelliklerinin yanında oldukça yıpratıcı, yorucu bir dönem olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekir.
Vücuttaki, hayat tarzındaki ve sosyal ilişkilerdeki değişiklikler, birçok annede doğumdan genellikle 4-5 gün sonra baş gösteren, sebepsiz ve şiddetli ağlamalara, tahammülsüzlüğe, kaygıya ve uyku sorunlarına yol açabilir.
Bu günlerde, yeni annelerin kendini yorgun ve mutsuz hissetmesi de oldukça muhtemeldir. Bazı durumlarda, annenin stres kaynakları, sağlık sorunlarının yoğunluğu bu belirtileri daha erken bir zamana da çekebilir.
Bu belirtileri doğum gibi önemli bir olayın normal sonuçları olarak düşünmek, birçok durumda doğru olacaktır. Annenin değişen hayatına ve düzenine alışma sürecinin yol açtığı değişiklikler olarak değerlendirilebilecek bu durumun, genellikle doğumdan sonraki 10. gün civarı yok olması beklenmektedir.
"Bebek hüznü" dönemi yaşayan bir annenin, yeterli sosyal destek ile, tedaviye ihtiyaç duymadan bu dönemi sağlıklı bir şekilde atlatması beklenebilir; ancak bu dönemin uzaması halinde, annenin bir doktora danışması bu dönemin daha kolay atlatılmasına yardımcı olacaktır.
Referanslar:
Stanton, A., & Danoff-Burg, S. (1995). Selected issues in women's reproductive health: Psychological perspectives.. Washington, DC: American Psychological Association. Hunter, C., Goodie, J., Oordt, M., & Dobmeyer, A. (2009). Women's health.. Washington, DC: American Psychological Association.
Comments