Yaşamın kaynağı belirli bir noktaya kadar aranmamalıdır. Huzurlu yaşam döngüsü zincirini başlatan şey mutlu olmak ve şükretmektir. Güzel bir olay karşısında iyi bir tepki vermek zaten normal bir şeydir. Önemli olan ailemizden biri zor durumdayken de, şükredebilip umudumuzu koruyabilmektir.
Mutluluk geleneği
En bilindik sorulardan biridir: sen bardağın boş tarafını mı görüyorsun? Eğer öyleyse yapmamaya çalışın. Şayet istersek kendimizi değiştirebilir ve içimizdeki mutluluğu ortaya çıkarabiliriz. Uygun ifade kendiliğinden içimizden gelmeyebilir ancak bir süre sonra hissetmeye başlayacaksınız.
Çocuklarınıza öğretebileceğiniz en önemli şeylerden biri de iyi bir şey karşılığında teşekkür etmeleridir. Düzenli olarak alıştırma yaparak bu alışkanlığı çocuklarınıza kazandırabilirsiniz. İlk olarak onlara gerçek anlamda kastederek ‘teşekkür ederim’ demeyi öğretin. Saygı duymanın getirdiği baskıyla değil gerçekten müteşekkir olmanın verdiği duyguyla bu sözleri söylemek ailedeki bağı güçlendirecektir. Bu öğretiyi, bir birinize teşekkür kartları hazırlayarak eğlenceli bir olay haline getirebilirsiniz.
Hislerinizi paylaşın
Ödül ve ceza sistemi çoğu ailede uygulanır. Bu ödüllere ve cezalara çok dikkatli karar verilmesi gerekir çünkü sadece maddi ya da somut olanlar yararlıdır demek doğru değildir. Başarı, mutluluk veya üzüntü gibi duyguları paylaşmak da çok önemlidir. Çünkü bir olayın asıl gerçek tarafı bunlardır. Somut olan bir şey kaybolabilir ya da kırılabilir ancak ailenizle paylaştıklarınız asla yok olmaz. Bu yüzden hislerinizi paylaşın ve bunu çocuklarınıza da öğretin. Ödül olarak herhangi maddesel bir hediye vermek yerine mutluluğu seçin. Böylece çocuklarınız hayatlarındaki amaçlarında asla başarısız olmazlar. Tüm aile olarak bu bakış açısını bir aile geleneğine dönüştürürseniz aile olarak birbirinize sıkı sıkıya bağlanmış olursunuz.
Amacınız mutlu olmak olsun
Bizi asıl hedefimizden kolaylıkla saptırabilecek bir sürü sebep olabilir. Mesela çocuklar fasulye yemek istiyorlarsa onları avokado yemeleri için zorlamayın. Bazen akrabalar, reklamlar ya da gelenekler karışıklığa sebep olup, ailemizin mutlu olması engelleyebilirler. Çocukların kişisel gelişimi için biraz özgürlüğün faydası olacaktır. Ayrıca eşinizin tercihlerine vereceğin tepkiler de çocuklarınızın diğer insanlara karşı göstereceği anlayış için bir yol gösterici olacaktır. Hiç kimse anne olmanın kolay olacağını söylemedi! Bu yüzden aileniz üzerindeki kontrolünüzü ve aile içi özgürlüğü iyi dengeleyin.
Aile çemberinin dışında kalmayın
Hayat zaten zordur ve ebeveynler ailelerinin günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmek için işlerine dört elle sarılırlar. Tabii ki aileyi maddi açıdan rahat ettirmek önemlidir ancak bunu yaparken aileden uzaklaşmak da aile içi huzurunuzu bozar. Ne kadar paranız olursa olsun, çocuğunuzun ilk adımını attığını görmenin ya da okula başladığı ilk güne tanık olmanın verdiği duyguyu satın alamazsınız. Burada önemli olan yine işinizde geçirdiğiniz zamanla ailenizle birlikte geçirdiğiniz zamanı iyi dengelemektir. Ailenizi sadece onlara istedikleri şeyleri satın alarak mutlu edemezsiniz. Paradan ziyade aile içi ilişkilerin iyi olması daha önemlidir. Bir çift veya ebeveyn olarak, ailenize her zaman duygusal yönden yakın olmalısınız.