Ünlü Danimarkalı psikolog Erik Erikson, insan yaşamının ilk yılında birincil bakıcının önemine işaret eder. Erikson, anne-babanın çocuğun fiziksel ihtiyaçları ile beraber, duygusal ihtiyaçlarını da gidermesi gerektiğini belirtmiştir. Bebeğin sıcak ve yakın bir ilişkiye ihtiyaç duyduğunu belirten Erikson, bu ilişkiyi “sevgi dolu ilişki” (affectionate relationship) olarak tanımlar.
• Bu psikososyal gelişim döneminde bebeklerin ebeveyne karşı “esas güven” geliştirmeleri, Erikson’a göre dönemin olumlu bir şekilde atlatılması anlamına gelir.
• Bebeğin dünyaya, etrafındaki insanlara ve kendine güven duygusunun gelişimi, gördüğü bakımın niteliği ile ilgilidir.
• Ebeveyninin bebeğin birçok talebini yerine getirmediği, bebeğin bakımının yetersiz ve tutarsız olduğu durumlarda bebek bu dönemde güvensizlik geliştirebilir.
• Erikson, sütten kesmenin erken veya ani olduğu durumlarda bebekte ebeveyne karşı güvensizlik oluşabileceğinin altını çizer.
• Bu dönemde ebeveyne karşı güven duygusu gelişmiş çocukların “umut” sahibi olması beklenir. Umut geliştiren çocuklar, etrafındaki insanların ihtiyacı olduğu vakitlerde ona yardım etmek için yanında olacağına inanır.
• Bu dönemi güvensizlik duygusu içerisinde geçiren çocukların, sonraki dönemlerde dünyaya ve çevresindeki insanlara karşı korku ve kuşku ile yaklaşması beklenebilir.
Referanslar:
Infants and Children / Laura Berk Erik Erikson: The 8 Stages of Human Development / David Elkind
Comments